26 Mart 2011 Cumartesi

30. İstanbul Film Festivali


Öncelikle söylemem gerekiyor ki bu senenin tanıtım afişi hayatımda gördüğüm en kötü grafik işlerden biri. Sırf gözlerimin bu işkenceye maruz kalmaması için bedavaya başka bir dizayn yapabilirdim! Keşke bu tarz şeyleri internette oylamaya sunsalar, neyse.


Son 4-5 yıldır katıldığım İstanbul Film Festivali bu sene 30. senesini kutluyor. Yine iyi filmler var, program ağzına kadar dolu. Yerli filmlerde geçtiğimiz seneki gibi dev isimler olmasa da yabancılar da özellikle bu seneki özel programlar (Film Gibi 30 Yıl, Siyad'ın Keşifleri vs.) sinefiller için "bir kez de beyazperde de görseydik" dedikleri filmlerle dolu. Bu sene 22 film göreceğim ve festival boyunca blogu bir nevi festival günlüğüne dönüştüreceğim. İşte görmeyi planladıklarım:

Buz Sesi (Le Bruit Des Glaçons), Özgürlük Yolu (The Way Back), Üç Arkadaş, Kestirme Yol (Meek's Cutoff), Canım Komşularım (Good Neighbours), Yeni Yıl (Hjem Til Jul), Hayatımız (La Nostra Vita), Uyku Hastalığı (Schlafkrankheit), Beni Asla Bırakma (Never Let Me Go), Pupupidu (Poupoupidou), Mikrofon (Microphone), Işığa Özlem (Nostalgia De La Luz), Düzelti (Erratum), O Zaman ve Şimdi (Then and Now...), Anneler (Majki), İçimdeki Yangın (Incendies), Bizim Büyük Çaresizliğimiz, Çığlık 4 (Scream 4), Bir Ayrılık (Jodaeiye Nader Az Simin), Unutma Beni İstanbul, Değirmen ve Haç (The Cross and The Mill), The Conspirator

Never Let Me Go'yu daha önce evde izlemiştim ama Garfield ve Mulligan aşkına bir kez de beyazperde de görmeyi planlıyorum :)  The Way Back, Meek's Cutofff, Scream 4 (biliyorum!), Poupoupidou ve Unutma Beni İstanbul ise en heyecanlandığım işler...

Hadi bakalım...

Hiç yorum yok: