31 Ocak 2011 Pazartesi

Love and Other Drugs: Sevişiyoruz ama niye?


Jake Gyllenhaal şüphesiz son dönemin en iyi genç yüzlerinden biri. Gerçi son zamanlarda Prince Of Persia diye ultra dandik bir blockbuster ile o da kötü yola düştü ama arada akıllı projeler seçebiliyor. Anne Hathaway ise Hugolina'ya benzeyen tipini saymazsanız yaptığı seçimlerle iyice rayına oturtmaya başladı kariyerini. Hazır Jake kaslanmışken, Anne da kendini ispatlamaya çalışırken bu ikisini son yılların en cesur romantik komedilerinden birinde başrole koymanın sakıncası yok elbette. Love and Other Drugs, alışagelmiş bir romantik komedi değil, içerdiği "cesur" sahnelerle ve yaptığı "cesur" seçimlerle türdaşlarından sıyrılıyor. Ama orjinal olmaya çalışmak her zaman iyi bir sonuç doğurmuyor.

1996 yılında geçen filmimiz ilaç satışcısı Jamie ile parkinson hastası Annie'nin tensel bir ilişkiden romantizime doğru kaymalarını anlatıyor. Anlatıyor da, bu hikaye filmde kağıt üstünde durduğu kadar ilginç durmuyor maalesef. Gereksiz iticilikteki yan karakterler, sıkıcı bir senaryo ve karakterlerin sığlığı filmin içine girmenizi engellediği gibi, karakterlerin finale doğru yaşadığı değişimler size pek bir mantıklı gelmiyor. Ortaya elindeki malzemeleri hiç hak etmeyen bir film olarak çıkıyor. İlaç sektöründe devrim niteliğinde sayılan Viagra'nın filme neredeyse hiç bir katkısı olmuyor veya Anne Hathaway'in hastalığının...Ama gelin görün ki bu iki malzeme filmin neredeyse ana damarını oluşturuyorlar.  Filmin elindekilerle gidebileceği onlarca yol varken, o tutup en klişe yolu seçiyor, üstüne bir de "otobüsü durdurup, kıza aşkını ilan etme" sahnesi ekleyip ağzınızda bayat bir tat bırakıyor.Hani "şu yönetmen çekse bambaşka bir film olurdu bu" gibisinden yazılar vardır ya, bu film üstüne o tarz bir kitap yazılır ve ortaya çıkacak her film bundan iyi olur.

Love and Other Drugs, bolca çıplaklıktan başka birşey beklememeniz gereken bir film. Anne Hathaway'in göğüslerini, Jake Gyllenhaal'ın poposunu merak ediyorsanız nette bu sahneleri izleme olanağınız varken filmin tamamını bitirmeye bile gerek yok.

55/100

Hiç yorum yok: