26 Ekim 2010 Salı

Inception: 528491

Ego tavan yapınca herkesin beğendiği şeyleri de beğenmeyen biri olup çıkıyorsunuz. Ama beğenmeme nedeni olarak da hiç bir zaman "millet beğendi çünkü" diyip kesemiyorsunuz çünkü daha mantıklı sebepler sıralayabiliyorsunuz. Bu yüzden ben asla "herkes severse, ben sevmem" biri olmadım. Olduğumu sananlar var, tın!

MindFuck!
Mesela en son beğenmediğim birşey, Inception denilen filmdi. Nolan'ın zekasını bir sinemacı adayı olarak takdir edebiliyorum ama Inception son yılların en abartılan filmlerinden biriydi bana göre. Beni "filmi anlamamakla" suçlayanlar oldu çoğu zaman, he anlamadım yarısını ama anlayanlardan bir adım geride geldiğimden değil, filmi anlamaya çalışmadığım için. Niye? Çünkü o kadar zihin aktivitesini yapacak ve "hadi gel tartışalım, filmin sonunda düştü mü düşmedi mi" diye muhabbet edecek kadar umursamadım hiç bir zaman filmi. Benim bir filmi anlamaya çalışmam için öncelikle umursamam gerekiyor. Inception da bende maalesef bunu uyandıramadı. İlk 20 dakikasında ben çoktan kopmuştum filmden, sonra tüm filmi bir kitabın salt resimlerine bakan insanlar gibi izledim. Hatta belki de bu yüzdendir ilk defa bir sinema salonundan başım ağrımış olarak çıktım. Hans Zimmer imzalı o müzikler arada kaydadeğer 2-3 nota barındırsa da benim için geneli "kafa s.kici" olarak tanımlanabilecek bir işti mesela. 

Hani yine de kapalı değilim filme karşı, çıksın Bluray'i sakin kafayla bir kez daha oturup izlerim. Ama öyle "abawww, yüzyılın sinema olayı olmuş bu" diyeceğimi sanmıyorum. Batman Begins'in The Dark Knight'dan 10 gömlek üstün olduğunu savunan biriyim ben. O yüzden kendimi şaşırtmadım bu Inception konusunda.

O yüzden bana "sen de seviosun aslında ama herkes sevdiği için söylemiyorsun, cool olmaya çalışıyorsun" ayaklarıyla gelmeyin. Herkesin sevdiği bir diğer film olan Avatar'la sinema salonlarında 6 kere buluştum ben! O n'oluo?

1 yorum:

Bora Kizilirmak dedi ki...

buna yazmayacagim