19 Eylül 2010 Pazar

Anne ben Thomas Dybdahl olucam!

Thomas Dybdahl
Tüm sene böyle gezdim ben, anneme, babama, en yakın arkadaşıma dedim hep. Thomas Dybdahl olucam ben. Kim o dediler. Yukarıdaki resmi gösterdim "ne bu be saçı başı birbirine girmiş, dağ adamı gibi" dedi bazıları. Ulan amaç oydu zaten. O dağ adamı modunda nasıl bir karizma var teheyyyyy. Ama benim saç,sakal o kadar gür değil, sorun orada. Okul dönemi de sıkılıp sıkılıp kestiğimden Thomas'ın T'si olamıyordum. Bu yaz 1 ayda baya saldım kendimi. Bırak traş olmayı, kokmadıkça duş filan almıyorum o derece.
Mire
Ama kafamdan da tamamen çıkmış Thomas Dybdahl olma isteği. Bugün dedim Facebook'a yeni fotoğraf lazım. Profile özel fotoğraf çekineceğiz. Giydim Eric Northman t-shirtünü çıktım balkona, arkaplanda Uludağ filan var. Annem de almış 70-300 mm'yi filan. Dışarıdan gören olsa çok fiyakalı bir moda çekimi filan oluyormuş hissine kapılmaz ama utandım işte. Bi 100 poz filan anca çekindim!! Sonra bir ara fotoğraflara bakayım dedim. Amanın!! Thomas Dybdahl'a dönmüşüm ben. Şimdi üstteki fotoğrafla yandaki fotoğrafın saç-sakal bakımından pek de tıpatıp olduğunu söyleyemeyeceğim ben de sizin gibi. Ama ben bu kadar saç sakal uzatmamıştım hiç hayatımda ve an itibariyle Dybdahl'a olabileceğim en yakın tipteyim :) Allahım nasıl mutlu oldum, nasıl mutlu oldum.Çok istiyorum çünkü ben Dybdahl gibi olmak. Çünkü Dybdahl benim Dünya'daki 7 milyar insan arasında en çok tanışmak istediğim ilk 3 kişi arasında. Hayatım bir müzikalse, Thomas Dybdahl'a o kadar çok tribute bölümü çekiyoruz ki aklınız şaşar. Biraz daha uzatıp, şekil verirsem Dybdahl Jr. olacağım bir gün ve bir gün New York şehri Dybdahl için dans edecek. :) Yippi

Hiç yorum yok: